Üsküp Bey Kulesi
Kent merkezinde, Makedonya Ordu evi'nin hemen yanında yer alır. Önemli tarihi ve mimari anıt olan bu yapı, ayrıca Osmanlı konut mimarisinin kendine özgür örneklerindendir. Osmanlı toplumunun ileri gelenlerinin geçmişte kendi mülklerinde yaptırmış oldukları özel saraylar ya da içlerinde yaşanan gerek duyulduğunda ise savunma amaçlı kullanılabilen kuleler inşa ettirmişlerdir. Bu eser Üsküpte yaşamış olan Türk Beylerinden birine ait olduğu bilnir fakat kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığı bilinmemektedir, eserin yapılış tarihi olarak 17 y.y. sonları 18 y.y. başları gibi tahminler iddia edilmiştir. Taştan yapısı kulenin sanki önceden orada bir kale varmiş fakat yıkılmış gibi bir izlenim vermekte. Kule zemin dışında üç kattatan oluşur ve çatının hemen altında kuleyi çepeçevre dolaşan dişleme duvar yapısı kulenin daha renkli ve görkemli görünmesini sağlamakta. Kulenin üzeri kiremit kaplı kırma çatıyla örtülüdür. Yapının girişi kuzey cephesinde yer almaktadır. Kulenin giriş kapısı ahşaptan ve önceden duvar kalınlığında sürgüler ile hareket eden bir kapıymış. Yapının batı cephesinde ise birinci kata giren ve toplamda on merdivenlik taş basamaklar yer almaktadır. Kulenin güney duvarından ikinci kata çıkan 14 taştan yapılmış basamak yer almaktadır.İkinci katın güneyinde bulunan ve kulenin üçüncü katına çıkmayı sağlayan ahşap merdivenler bulunmakta.Giriş kattan üst katlara çıkarken pencerelerin sayısı da artar kulenin üçüncü katında ise doğu cephesinde dört konsol üzerine yapılış hafif çıkıntılı bir balkon görünümü vermek için ahşaptan yapılmış bir bölümde yer almaktadır.Kulenini kuzeye bakan duvarında ve güneye bakan duvarında bulunan tuğladan yapılmış ocaklar sayesinde kulenin ısıtılması sorunuda çözülmüştür. Malesef ki kulenin çok uzun süreden beri ıssızlığa terk edilmiş olması açık bir gerçektir, 1886 yılında Bey kulesinde oturulduğuna tanıklık eden bilgiler de mevcuttur. Bakımsızlığa terk edilen kule ilgisizlik nedniyle 1963 depreminin şiddeti bu tarihi yapı üzerinde derin izler bırakmıştır, eserde göze çarpan çatlaklar olmuştur ve çatı kaatı ile üçüncü katı yıkılmıştır,Üsküp Kültür Anıtlarını Koruma Kent Kurumu tarafından 1972 tarihinde inşa edilmiş olan Ordu Evi külliyesinde yerini almıştır ve bu tarihi eser yine eskisi gibi görkemini halka ve misafirlerine sunmaktadır.
Eldar UKA