MAVİ KELEBEKLER VE SREBRENİTSA ÇİÇEĞİ…
Dünya tarihinde, özelde ise Balkanlarda gerçekleşmiş onlarca katliam ve soykırım bulunuyor. İnsanlık şu an ki kötülüğüyle hızla ilerlemeye devam ederse maalesef son olmayacak gibi görünüyor.
Tarihi Süreç
Balkan coğrafyasında yaşanan en büyük trajedilerden olan 11 Temmuz 1995’te yaşanan Srebrenitsa Katliamı; 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da yapılan en büyük insan katliamı ve etnik soykırım olarak dünya tarihine kazınmıştır.
Takvimler, 11 Temmuz 1995’i işaret ettiğinde, dünya tarihinin en büyük soykırımlarından biri yaşandı. Tüm insanlığın gözleri önünde, Avrupa’nın merkezi Srebrenitsa ‘da en az 8.372 masum insan, silah zoruyla evlerinden çıkartılarak ormanlık alanlarda, fabrikalarda, depolarda zalimce öldürüldü.
Bosnada Soykırım
Sırp komutan Ratko Mladic, ağır silahlarla teçhizatlandırılmış askerleriyle birlikte Bosna Hersek- Sırbistan sınırındaki Srebrenitsa'yı işgal etti. Bu bölge 1993 yılında Birleşmiş Milletler’in (BM) Güvenlik Konseyi kararıyla, Boşnaklar için güvenli bölge ilan edilmişti. Üstelik BM’e bağlı Hollanda askerleri, karargâha sığınan halkı koruyacaklarına dair güvence de vermişti.
Mladic, Sırp Bayramı arifesinde şehri Sırp milletine hediye ettiklerini belirterek, “Nihayet bu topraklarda Türklerden (bölge Müslümanları için kullanılan ifade) intikam alma zamanı geldi” cümlesini kullanmıştı. Sırplar kurşuna dizdikleri masumları, kamyondaki diğer arkadaşlarına taşıtıyor, sonrasında onları da katlediyorlardı. Hollandalı askerlere sığınmayıp orman yoluyla, Bosna ordusunun kontrolündeki bölgeye ulaşmak isteyen diğer Bosnalıların da kaderi ne yazık ki aynı oldu. Artık halk arasında “ölüm yolu” olarak da anılan orman yolundan giden binlerce Boşnak, Sırpların kurduğu pusularda, canavarca katledildiler.
Soykırımı Saklama Çabaları
Soykırım yapan Sırp askerleri, katliamlarını gizlemek için toplu mezarlar açıp, masum insanların ölü bedenlerini çukura attılar. Toplu mezarlardaki cenazelerin yerini birkaç sefer değiştirerek de kemiklerin birbirine karışmasına sebep oldular.
Uydudan izlenememesi için ise çukurların içine manyetik parçalar yerleştirdiler. Bununla da kalmayıp, dışarıdan bakıldığında anlaşılmaması için bölgenin iklim tipine uygun bitkilerle toplu mezarların üzerini kapattılar. Ama hesaplayamadıkları bir şey vardı. Sırp ordusunun bu kötü ve korkunç planını bir kelebeğin kanat çırpışı bozmuştu…
Toplu mezarlar yüzünden toprak yapısı değişti ve orada Artemis çiçekleri çıkmaya başladı. Sadece Artemis ile beslenen mavi kelebeklerin bölgede çoğalması dikkatleri buraya çekti. Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalarda toplu mezarlar bulundu. Bosna'daki katliam bir kez daha gün yüzüne çıktı.
Mavi Kelebekler ve Artemis Çiçeği
“Mavi kelebekler hayatları boyunca yaşamını devam ettirmek için bir tek çiçeğin varlığına ihtiyaç duyarlar. O çiçekte yaban çiçeği Artemis çiçeğidir. Uzmanlar mezarlıkların olduğu bölgelerde, toprağın üstünde bu yaban çiçeklerinden onlarcasına hatta binlercesine rastlamışlar. O kadar çok olmasının nedenini ise daha sonra açıkladılar.
Meğerse orada yetişmiş ve büyümüş olan Artemis çiçekleri, o toprakta bulunan insan vücutlarından salınan mineraller sayesinde beslenip, büyümüş. İşte biz bu yüzden Bosna'da Artemis çiçeğine "ölüm çiçekleri" deniliyor. O çiçekler Boşnakların ailesi, akrabaları, arkadaşları ve sevdikleri. Mavi kelebekler ise umutlar ve dualar. Balkanlarda ve dünyanın birçok yerinde ki Boşnaklar nihayetinde her fani gibi savaşta yitirdiklerine doğru kanatlanacak, bu dünya hayatında ise onlarsız da yaşamaya devam edecekler…"
Şehitler Unutulmayacak
Bosna halkı, aradan geçen yıllara rağmen katliam kurbanlarının toplu mezarlarını mavi kelebeklerin izini sürerek aramaya devam ediyor. Toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz'da Potoçari Anıt Mezarlığı'nda törenle toprağa veriliyor. Ve Bosna halkı 2 binden fazla katliam kurbanını aramaya devam edecek.
Öte yandan Balkanlarda özellikle Bosna’da Srebrenitsa Çiçeği, savaşa ve savaş suçlarına karşı direnmenin bir sembolüdür. Eşlerini, çocuklarını, akrabalarını ve komşularını kaybeden Bosnalı kadınların, yaptıkları bir el işi çiçek olan Srebrenitsa Çiçeği, 11 Temmuz gününe ithafen 11 beyaz taç yaprak ve yeşil gövdesiyle masumiyeti ve umudu temsil ediyor. Çiçek, Boşnak kadınlar tarafından tasarlandı ve 1 Temmuz 2011'de ilk kez halka sunuldu. Çiçek yapraklarındaki beyaz renk masumiyeti, çiçeğin ortasındaki yeşil renk umudu ve 11 yaprağı 11 Temmuz'da gerçekleşen acı soykırımı yansıtmaktadır.
Savaşlar ve Katliamlar Olmasın
Bosna’da Srebrenitsa Çiçeği, masum insanların ölmemesi, yok edilmemesi için resmi olmayan bir sembol haline geldi. Bosna halkı, savaş sonrası acıları ve kayıplarını, sanatla buluşan benzeri etkileyici fikirlerle, dünyaya duyurmaya çalışırken dünyanın hiçbir yerinde “soykırım” gibi savaş suçlarının işlenmemesini istiyor. Balkan Tur olarak her yıl 11 Tem 1995 – 22 Tem 1995 tarihlerinde Srebrenitsa’ya özel turlar düzenleyerek siz değerli misafirlerimizle birlikte şehitlerimizi anıyoruz.
Derleyen: Feridun Cesur
04/06/2024