Güvercinlik Kalesi, Sırbistan
Güvercinlik (Sırpça: Голубац / ''Golubac''; Macarca: Galambóc; Almanca: Taubenberg) Sırbistan’ın kuzeydoğu kesiminde Tuna kıyısında yer alan bir kasaba ve belediye merkezidir. Tuna’nın sağ kanat kıyısında bulunan tarihî kasaba, aynı zamanda Sırbistan-Romanya sınır hattını oluşturan çizgi üzerindedir. İdari olarak Güney ve Doğu Sırbistan bölgesi içindeki Braniçevo İlçesi’nin sınırları içinde yer alır.
Kasaba, Roma ve erken Bizans zamanında “Cuppae” olarak geçer (I -VI. yüzyıllar) ve sonrasında yer adı MS 554 yılında “Columbria” olarak değişmiştir. Tarihi dönemde Güvercilik, Tuna kıyısındaki önemli kalelerden birisi olarak ün salmıştır. Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine geçtikten sonra, imparatorluk ordusu için önemli bir stratejik nokta olmuştur.
Ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi, sayahatname adlı eserinde Güvercinlik Kalesi’ni ve etrafını anlatır. Kaleden de bahsedilen kısımda Tuna’nın akışı, gemi ulaşımı ve civara dair ihtiyaçlardan söz edilmiştir: :
“Sözü edilen hızlı akan nehir, Alacahisar dağları ve Rodnik kasabası ve Çaçka kasabası ve Öziçe şehri dağlarından gelip toplanarak bu mahalden geçip Tuna nehri kenarında Güvercinlik Kalesi ile Köylüc Kalesi arasında azim nehir Tuna’ya karışıp Tuna nehri de büyük olur, ama bu mahalde bu nehir üstüne bir göz bir büyük köprü olsa büyük hayrat olur, zira delice akıp sürekli ağaç köprüyü götürüp gelen ve giden gemilerle geçerken zorluk çekerler”
- Osmanlı zamanı - Güvercinlik - Sırbistan ve Güvercinlik kalesi
Sırbistan, Birincı Kosova muharebesinden beri Osmanlılar'ın nüfuzu altındaydı. Ankara muharebesinden sonra Sırbıstan Osmanlı himayesinden çıkmamakla beraber kendi lehine bazı tavizlerde elde etmişti. Kosova muharebesinde öldürülen Lazar'ın yerine Stefan Lazareviç (1389-1427) Sırp despotluguna getirildi. Stefan Lazarevıç, Temmuz 1427 senesinde halef bırakmadan ölünce onun yerine kız kardeşinin oğlu Jorj Brankoviç, Sırp despotu oldu. Osmanlı arşivinde Vilk (babasının adı Vulk) oğlu geçen Jorj Brankoviç'in Sırp despotu olur olmaz bazı kalelerini Macarlara terk etmesi, Osmanlılar ile Sırp ve Macarlar arasında bazı çatışmaların çıkmasına sebep oldu.
Brankoviç, selefi ve Osmanlı dostu olan Lazareviç'ın gütmekte olduğu siyaseti terk ederek gerektiğinde Osmanlılar'a karsı kendini müdafaa etmek ve Türk taarruzlarını kuzeye yani Macaristan'a geçiırmemek için hem Alman imparatoru hem de Macaristan Kralı olan Sigismond'a kendi topraklarından bazı mühim yerleri vermişti. Bu yerlerden birisi de Sırpların merkezi olan Semendire ile Orsova arasında ve Tuna nehri kenarındaki Golumbaç (Kolombaç)`tı. Osmanlılar buraya "Güvercinlik" dıyorlardı. Halbukı eski despot Stefan Lazarevıç, ölmeden önce burayı 12.000 duka altın borcuna karşılık "boyar" yani beylerinden birisine rehin olarak vermişti. Belgrad'ı işgal eden Sigismond, parayı ödemeden Kolombaç'ı da almak isteyince, boyar kaleyi Osmanlılar'a terk etti. Sigismond'un, Macaristan'a açılan yollar üzerınde önemli ve stratejık bir mevkide bulunan Güvercinlıği zorla almak istemesi üzerine Sultan Murad, kalenin müdafaasına koşar. Macarlar bir başarı elde edemedikleri gibi Sigismond da ölüm tehlikesı geçirerek bir fedaisi sayesinde zor kurtulmuştu.
Sigismond, muvaffak olamayınca Osmanlılarla anlaşmak zorunda kalır ve Güvercinlik'in Osmanlılar'a geçmesini kabul eder. Belgrad'ın Macarlara verilmesi üzerıne hükümet merkezini daha önce Semendir'e nakletmiş olan Jorj Brankoviç, Sigismond'un başarısız olduğunu görünce ondan ümidini keserek Osmanlılar'la anlaşmaya çalısır. Varılan anlaşmaya göre, her sene Osmanlı hazinesine 50.000 duka altın vermeyi, Macarlarla münasebetlerini kesmeyi ve padişah istediği zaman Osmanlı ordusuna asker göndermeyi kabul eder. Sultan Murad, Edirne'ye döndüğü zaman hükümdarlara nâmeler göndererek yeni fetihlerini bildirir.Güvercinlik ve Krusevaç gibi kalelerin ele geçirilmesiyle Osmanlı sınırları, Sırbıstan'ın kuzeyinde yeni olaylara neden olmuştur. Güvercinlik, Macaristan'a açılan yollar üzerinde olduğu gibi bilhassa Sırbıstan'ın müdafaa ve elde tutulmasına yarayacak bir konumdaydı. Bu sebeple, kalenin el geçirilmesinden 16 yıl sonra Segedin anlaşması yapılırken Güvercinlik üzerinde bir hayli durulacaktır.
Macaristan bakımından çok önemli bir üs olarak kabul edildiği için kale, her fırsatta Macarlar tarafından taciz edilecektir. Hatta Fatih Sultan Mehmed, 1473 yılında Uzun Hasan'a karşı sefere giderken Macar elçisi Padişahın ve dolayısıyla Osmanlıların bu müşkül durumundan yararlanarak Güvercinlik'in terkini veya kalenin yıkılmasını isteyecektir...