Bizi Takip Edin!
Dil Seçimi:

Bulgaristan'ın en eski kasabası, Şumnu

174
Bulgaristan'ın en eski kasabası, Şumnu
2023-03-15

Şumnu, Şumen (Bulgarca: Шумен, trl: Šumen), Bulgaristan'ın kuzeydoğusunda, Deliorman bölgesinde bulunan il ve bu ilin merkezi olan şehirdir. Şumen adı (ya da yaşlı Türklerin telaffuz ettiği şekliyle "Şumnu") isminin menşei hakkında pek çok rivayet vardır, değişik kaynaklarda değişik teoriler ileri sürülmektedir. Bunlardan birisi 7 'nci yüzyılda bu bölgede yaşayan Türkmen derebeyi "Şu" nun buraya ismini verdiği Şu Men.

Bir diğeri Bulgar Hanı Simeonun adının Şimeon olarak okunmasından ve bu yerde kale kurup yere bu ismi verdiği, ve bir diğeri de Bulgar Hanının şehrin kurulduğu yerin zengin doğal yapısından meydana gelen orman ve hayvan gürültüsünden şehre bulgarcada "gürültülü" anlamına gelen "Şumen" den geldiği yönündedir. Osmanlı Devleti zamanında, ordu karargahlarının bulunduğu, büyük stratejik önemi olan bölgenin en önemli şehirlerinden olan Şumnu, zamanla Türklerin Türkiye'ye göçmesiyle nüfusunun çok büyük kısmını kaybetmiştir. Yeşil bir dağ yamacının eteğinde kurulan Şumnu'nun sosyalizm döneminde büyük zarar gören eski mahallelerde hala bazı tarihi binalar ve evler korunmaktadır. Çömlekçi, Kılyak (Grivica) mahallelerin yakınında olan eski şehir merkezi de sonradan biraz güneye kaydırılmıştır. Eski merkezinde hala çok sayıda Türk oturmaktadır, köylerden göç eden Türkler de genellikle bu mahallelere yakın yerleşmektedir. Ayrıca eski Ermeni mahallesi, eski Yahudi mahallesi de bu bölgededir.
Şumnu, 1389 yılında Çandarlı Ali Paşa tarafından Osmanlı toprağına katılan, stratejik önemi olan ve Osmanlı İmpatorluğuna askeri üs ve doğal kale görevi yapmış bir şehirdir. 1810 yılında Osmanlı-Rus savaşlarında Ruslar 50.000 ölü vererek savaşı kaybetmişlerdir. Şehirde tarihi Tombul bir diğer adıyla Şerif Halil Paşa camisi de bulunmaktadır.

Gypsy-Puppet-Show-Kanitz-Donau-Bulgarien-und-der-Balkan-ii-356-Image-in-the

(bakınız. Çingelerin yürütmüş olduğu bir kukla gösterisi)

Bu Cami Balkanlar yarımadasında Hristiyan bir ülkedeki en büyük ikinci camiîdir. Dilimize de yerleşmiş olan, babanın oğluna "Ben sana vali olamazsın demedim, adam olamazsın dedim" deyimi bu caminin önünde yaşanan bir olaydan kalmıştır. Osmanlı döneminde 63’ü şehir merkezinde olmak üzere, tarihi belgelere baktığımızda Şumnu’nun genelinde 229 Osmanlı eseri bulunuyordu. Şehirde Osmanlı'dan bugüne kalan en belirgin mekân 1741 yılında Şerif Halil Paşa tarafından yaptırılan Tombul Camiidir. Şerif Halil Paşa camii ve medresesi, Türkçede sık kullanılan bir deyiş olan “Ben sana paşa değil, adam olamazsın dedim” diyen babayı memnun etmek için yapılan camidir.Yine Şerif Halil Paşa tarafından yaptırılan Kurşun çeşmesi.Ayrıca Şumnu Saat Kulesi, Mehmet Doducuoğlu tarafından yapılmış. 1740 yılından beri her 15 dakikada bir Çan sesi ile Şumnu’yu çınlatıyor. Osmanlı haberleşme tarihindeki ilk telgraf görüşmesi 1855 yılında Şumnu-İstanbul arasında yapılmıştır. İstanbul-Edirne, İstanbul-Şumnu hattının tamamlanmasıyla ilk telgraf Şumnu'dan İstanbul'a gönderildi. Kırım Savaşı'ndan bilgi veren telgrafta, müttefik askerleri Sivastopol'a girmişlerdir. yazılıydı. Osmanlı birlikleri de müttefikler arasındaydı. 1922 yılında tamir gören tarihî Bedesten 17. yüzyıl Osmanlı eseri. Bedestenin yanı başındaki Köprübaşı hamamı 1990'larda terk edilmiş. 1749 yılında yapılan Kalak camii ve 1851 yılında Rıfat paşa tarafından yaptırılan Rıfat Paşa Tatar cami ve medresesi hala ibadete açıktır. 1654 yılında yapılan Ravna çeşmesi kurumuş, oluk ve kürünü parçalanmıştır. Şerif Halil Paşa Camii karşısında Erkek İmam Hatip lisesi başka bir adla Nüvap okulu bulunur. Şumnu’da şehre hakim bir tepe üzerinde bir Osmanlı eseri vardır. Geçmişte zindan olan bu eser bir süre lokanta olarak kullanılmış. Zindanın karşısındaki kale Osmanlı döneminde çok az kullanılmasına rağmen Tahminen 3.000 yıllık bir geçmişe sahiptir.

Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Kabul Et
-->